Saç sadece güzellikle eş anlamlı değildir, aynı zamanda sağlığımızda bir sorun olduğunun da sinyalidir. Örneğin bir kişinin beslenme durumunu tespit etmek, yetersiz beslenme olup olmadığını kontrol etmek mümkündür.
Dahası, araştırmalar saçımızın sunumunun kişiliğimizin, tarzımızın ve kişisel bakımımızın bir göstergesi olarak öz saygımıza doğrudan yansıyabileceğini zaten kanıtlıyor. Başka bir deyişle, kendinize dair olumlu bir imajı aktarmanın, yaşam kalitesi ve özgüven oluşturmanın bir yoludur.
İşte bu yüzden saç dökülmesi sağlık ve özgüven açısından bir komplikasyon olabilir ve dikkat etmemiz gereken bazı hastalıkların belirtisi veya nedeni olabilir.
Güneş ışığına veya kimyasallara uzun süre maruz kalmak, ilaç kullanımı, stres ve genetik miras saç sağlığını etkileyebilecek faktörlerden bazılarıdır.
Ancak yetersiz beslenme de saç dökülmesine yol açabilecek bir faktördür. Saç dökülmesini önlemek için iyi bir beslenme ve doğru besinlerin tüketimi sağlığın korunmasına ve güzelliğin içten dışa yeniden canlanmasına yardımcı olabilir.
Çoğu besin, vücudumuzda melanin ve keratin üretiminden sorumlu hücreler olan melanositler ve keratinositler üzerinde doğrudan etki eder. Melanin, cildimizin ve saçımızın pigmentasyonu üzerinde etkili olmaktan sorumlu bir proteindir; keratin ise örneğin güneş radyasyonu gibi dış etkenlere karşı su geçirmezlik, direnç ve korumadan sorumludur.
Bu proteinlerin eksikliği vücut için endişe verici bir işarettir, bu nedenle dikkat edilmesi önemlidir. Saç büyümesine, direncine ve pigmentasyonuna yardımcı olan ve saç dökülmesini önlemeye yardımcı olan ana besinleri ve mineral ve vitamin kaynaklarını aşağıda kontrol edin.
Hücre çoğalması ve yeni saç tellerinin oluşumu sürecine yardımcı olur.
Bulunduğu yerler : Dana karaciğeri, yumurta sarısı, peynir, sardalye, soya, süt, karnabahar, mantar, yer fıstığı, ceviz ve badem.
Mukoza zarlarının ve cildin korunmasına yardımcı olur ve proteinlerin, karbonhidratların ve yağların enerji metabolizmasına katılır.
Bulunduğu yerler : Et, kümes hayvanları, balık, karaciğer, zerdeçal tozu, yulaf, süt, fındık, yer fıstığı, fasulye, tahıllar.
Kırmızı hücrelerin oluşumuna, bağışıklığa, proteinlerin, karbonhidratların ve yağların enerji metabolizmasına etki eder, hücre çoğalması sürecine ve yeni saç tellerinin oluşumuna yardımcı olur.
Bulunduğu yerler: Sığır eti ve domuz eti, karaciğer, tam tahıllar, patates, muz.
Tirozin amino asidinin dönüştürülmesi yoluyla melanin sentezine katılan ve dolayısıyla saç ve cilt pigmentasyonuna yardımcı olan mineral.
Bulunduğu yerler: Dana ciğeri, kestane, fasulye, mercimek, bezelye, nohut, mantar, brokoli.
Antioksidan işlevi, yani Tirozin amino asidinin dengesini bozan serbest radikallerin (bunlar çok yüksek sayılarda mevcut olduklarında diğer moleküllerin ve hücrelerin işlevlerine zarar veren moleküllerdir) neden olduğu hasara karşı koruma sağlar.
Bulunduğu yerler: Brezilya fıstığı, Gorgonzola peyniri, buğday kepeği, sığır karaciğeri.
Serbest radikallerin neden olduğu hasara karşı koruma sağlayan antioksidan işlevi. Protein üretimine ve saç, cilt ve tırnakların bakımına katkıda bulunur.
Bulunduğu yerler: Kabuklu deniz ürünleri, istiridye, kırmızı et, karaciğer, sakatat, yumurta, fındık, baklagiller (fasulye, mercimek, bezelye).
Sağlığınıza daha da fazla katkıda bulunacak bir ipucu ister misiniz? Bol su içmeyi, fiziksel egzersiz yapmayı ve dengeli beslenmeyi menünüze dahil etmeyi unutmayın. Gerekirse bir sağlık uzmanından rehberlik isteyin.